Kastamonu Üniversitesi | Geleceğini İnşa Edeceğin Üniversite

Akademisyenimizin Araştırmacı Olarak Yer Aldığı Proje Destek Almaya Hak Kazandı

Kastamonu Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Peyzej Mimarlığı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gül Aslı Aksu'nun araştırmacı olarak yer aldığı “2514 TÜBİTAK ve MESU İkili İşbirliği Programı” 2022 yılı çağrısı sonuçlarına göre desteklenmeye hak kazandı.

Proje Başlığı: Kırsal Yerleşimlerde Yasam Alanı Bağlantılılığı ve İklim Değişikliğine Direnci Optimize Etmeye Yönelik Peyzaj Sistemlerinin Geliştirilmesi

Proje Ekibi:

Yürütücü: Dr. Öğr. Üyesi Simay KIRCA – İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

Araştırmacı: Dr. Öğr. Üyesi Gül Aslı AKSU – Kastamonu Üniversitesi

Araştırmacı: Dr. Öğr. Üyesi Akın KIRAÇ – Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi

Danışman: Doç. Dr. Hüseyin YURTSEVEN – İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

Proje Bütçesi: 99.994 TL

Proje Süresi: 24 ay

Gul Aslı H Tebrik

Özet:

Dünya üzerinde artan insan etkisiyle birlikte, iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik krizinin etkilerini azaltmaya yönelik acil eylemlere gereksinim duyulduğuna dair bir fikir birliğine varılmıştır. Son yıllarda insan baskın çevrelerdeki hızlı ve belirgin değişim sonucunda, iklim değişikliği ve biyoçesitlilik kaybıyla mücadeleye ilişkin gayretli çabalar, büyük oranda ya büyük kentlere (örn. yeşil ağ sistemleri ve mavi-yeşil altyapı üzerine çalışmalar) ya da doğal peyzajlara (örn. korunan alanlar, tür/habitat koruma programları) odaklanmıştır. Oysa kentsel ve doğal peyzajlar arasında geçiş zonu olarak önemli görevleri yerine getiren büyük kentlerin çeperindeki kırsal yerleşimlerin sahip olduğu peyzaj dokusu ve süreçler nadiren çalışılmaktadır. Öte yandan, mozaik yapı sergileyen (örn. yapılaşmış alanlar, tarım arazileri, rekreasyon alanları, su yüzeyleri, ormanlar) karmaşık peyzaj matrisleri olan kent çeperindeki kırsal yerleşimler, genellikle biyolojik çeşitliliğin yüksek olduğu zengin yaşam alanları olarak tanımlanmaktadır.

Karadeniz Havzası’nda bulunan Türkiye ve Ukrayna, fiziksel ve kültürel peyzaj karakteristiklerinin yanı sıra, özellikle yasam alanı tahribatı ve kaybı gibi çevresel sorunlar bakımından birçok benzerliğe sahiptir. Planlama ve politika üretme yaklaşımlarında yukarıda bahsedilen boşluklar da göz önünde bulundurulduğunda, bu çalışma ile yerel ekolojik çerçevenin çözüm üretmede yeniden gündeme alınmasının sağlanması amaçlanmaktadır. Çalışma alanı olarak Kastamonu’nun Daday ilçesi (Türkiye) ve Kiev Bölgesi (Ukrayna) seçilmiştir. Çalışmanın ana amaçları; (1) peyzajdaki mekansal-zamansal dinamiklerin ve ilişkilerin tanımlanması, (2) zaman içinde yeşil alanların strüktürel ve fonksiyonel bağlantılılık durumunun belirlenmesi ve (3) yerel ölçekte iklim projeksiyonları oluşturularak Türkiye ve Ukrayna’da seçilen gösterge türlerin yasam alanlarının iklim değişikliği direncinin anlaşılması olarak özetlenebilir. Çalışma alanlarını farklı detay düzeylerinde ele alan bütüncül bir peyzaj anlayışının geliştirilmesi amacıyla dört ana asamadan oluşan bir yaklaşım önerilmektedir: (1) Arazi kullanımı/Arazi örtüsü değişim analizi, (2) Peyzaj bağlantılılığı analizi, (3) Farklı iklim değişikliği senaryolarına göre dirençli habitatların modellenmesi ve (4) Değerlendirme ve sentez. Çalışmanın tüm aşamaları açık kaynaklı veri ve uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemleri (CBS)nin kullanımına dayanmaktadır.

Projenin, iklime dayanıklı yasam alanlarının sağlanmasında kritik rol oynayan yeşil alanların ekolojik bütüncüllüğünün korunması ve restore edilmesine yönelik ortak stratejiler geliştirilmesi yönünde önemli bir çok uluslu model oluşturması beklenmektedir. Söz konusu proje daha etkin bir bilimsel işbirliğine ortam sağlayacak olup, en az bir bilimsel makale yazımı, uluslararası konferanslara katılım ve eğitimlerin düzenlenmesine kaynak oluşturacaktır. Uzun vadede ise, bu çok uluslu model yaklaşımının yerel yönetimlere (örn. belediyeler, ormancılık işletmelerine, planlama birimlerine) ve karar vericilere bölgesel, ulusal ve uluslararası düzeyde rehberlik etmesi hedeflenmektedir. Proje, kırsal yerleşimlerde ekolojik ağların tanınması ve geliştirilmesi idealinden yola çıkarak, her iki ülkede toplumların yeşil alanlar ve doğal çevreyle bağlarının yeniden kurulmasına yardımcı olacaktır.